20 Kasım 2015 Cuma

yol...

yoldur hayat. sadece başlangıcını bildiğin. sonrası... sonrası mı? sonrası bilinmezlik. 

yürürken bile bilmezsin bazen de... geriye dönüp bakınca fark edersin yolda yaşadıklarını. 

bazen çok yağmurludur günün. yağmur yağar ama ferahtır. bazense karanlık, kasvetli, sanki dünyanın son günü gibi. bazen güneş açar. ışıl ışıl olur yol boyu. en uzaklar bile pırıl pırıl izlenebilir. 

yol bu. ayağına taş da takılır, ayağın çukura da düşer. bazen üstün başın toz toprak içinde kalırken bazen ferah feza yürürsün yolunda.

yoldur bu. illa yürünür ve gider. ama nasıl yürüdüğün sana bağlıdır. taşlara, çukurlara takılıp ahlanmak ve gününü karartmak ile kendi yolunu yürüyebildiğine memnun olmak ve sonraki dönemeçlerde düzlükle karşılaşacağını düşünüp umutlu olmak arasında bir seçimdir. 

hayat daima seçimdir. önemli olan sonuçlarına katlanabilirliğindir...

yol, iyilik olduktan sonra ve niyet güzellik olduktan sonra umutla yürünür. yoldaşlara selam edilir...